Ethic Metal A.Ş.

Uluslararası CO₂ Yönetim Modelleri ve Türkiye’ye Yansımaları

  • Kütüphane
  • İklim
  • Uluslararası CO₂ Yönetim Modelleri ve Türkiye’ye Yansımaları
Avrupa’nın ETS sistemi, Norveç’in karbon depolama projeleri, Asya’daki geniş ölçekli piyasalar ve ABD’nin teknoloji yatırımları, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda izleyeceği yol için değerli örnekler sunuyor.
21.08.2025

İklim değişikliğinin etkileri küresel ölçekte artarken, ülkeler karbon yönetimi konusunda farklı yaklaşımlar geliştirmektedir. Karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik politikalar ve teknolojiler, hem çevresel hem de ekonomik açıdan kritik önem taşımaktadır. Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda hazırladığı iklim politikaları da bu uluslararası deneyimlerden etkilenmektedir.

 

Avrupa: ETS ve Karbon Depolama Çözümleri

Avrupa Birliği, 2005 yılından bu yana uyguladığı Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile karbon fiyatlandırmasında öncü bir konumdadır. ETS, belirlenen sektörlerde işletmelere emisyon izinleri tahsis etmekte, piyasada bu izinlerin alınıp satılmasına olanak sağlamaktadır. Sistem, zaman içinde kapsamını genişleterek enerji, sanayi ve havacılık sektörlerini içine almıştır.

Bunun yanı sıra, Norveç’in Northern Lights projesi karbon yakalama ve depolama (CCS) alanında dikkat çekmektedir. Bu projede endüstriyel tesislerden yakalanan CO₂, sıvılaştırılarak taşınmakta ve Kuzey Denizi altındaki jeolojik formasyonlara enjekte edilmektedir. Amaç, karbonun uzun vadeli olarak güvenli şekilde yeraltında depolanmasıdır.




 

Asya: Çin ve Güney Kore Örnekleri

Çin, 2021 yılında ulusal ETS sistemini devreye almıştır. İlk aşamada enerji sektörünü kapsayan bu sistem, dünyanın en büyük karbon piyasası olma potansiyelini taşımaktadır. Çin, kademeli olarak diğer sektörleri de kapsama almayı planlamaktadır.

Güney Kore, 2015 yılında ETS uygulamasını başlatan ilk Asya ülkelerinden biridir. Güney Kore modeli, karbon fiyatlandırmasının yanı sıra dijital raporlama araçlarıyla da öne çıkmaktadır. Bu sayede emisyon verilerinin izlenebilirliği artırılmakta, sistemin şeffaflığı güçlendirilmektedir.

 

Amerika Birleşik Devletleri: Bölgesel Yaklaşımlar ve Teknoloji Yatırımları

ABD’de federal düzeyde ulusal bir ETS bulunmamaktadır. Ancak Kaliforniya Emisyon Ticaret Sistemi, kapsamı ve işleyişiyle dikkat çeken bölgesel bir örnektir. Bu sistem enerji, ulaşım ve sanayi sektörlerinde uygulanmakta ve emisyon azaltımına katkı sağlamaktadır.

ABD ayrıca karbon yakalama ve depolama teknolojilerine önemli yatırımlar yapmaktadır. Enerji Bakanlığı (DOE) tarafından desteklenen projeler, CO₂’nin sanayi tesislerinde yakalanarak yeraltına enjekte edilmesini veya kimyasal ürünlere dönüştürülmesini hedeflemektedir.

 

Türkiye’ye Yönelik Çıkarımlar

Türkiye, 2053 net sıfır hedefi kapsamında önemli adımlar atmaktadır. 2025 yılında kabul edilen İklim Kanunu ile ulusal ETS’nin hukuki zemini oluşturulmuş, 2026’da pilot, 2027’de ise tam uygulamaya geçilmesi planlanmıştır.

Uluslararası modellerden çıkarılabilecek bazı dersler şunlardır:

  • Politika ve teknoloji birlikteliği: ETS gibi piyasa temelli araçların, karbon yakalama ve depolama teknolojileriyle desteklenmesi etkinliği artırabilir.

  • Bölgesel iş birliği: Depolama altyapılarında komşu ülkelerle ortak çözümler geliştirmek mümkün olabilir.

  • Dijital raporlama ve şeffaflık: Güney Kore örneğinde olduğu gibi dijital araçların entegrasyonu, sistemin güvenilirliğini güçlendirebilir.

  • Sektörel öncelik: İlk aşamada emisyon yoğun sektörlere odaklanmak, kısa vadede somut sonuçlar doğurabilir.





     

Sonuç

Farklı bölgelerdeki CO₂ yönetim modelleri, ülkelerin kendi koşullarına uygun yollar geliştirdiğini göstermektedir. Avrupa’da piyasa temelli mekanizmalar, Norveç’te depolama çözümleri, Asya’da geniş ölçekli ETS uygulamaları ve ABD’de teknoloji yatırımları bu çeşitliliğin örnekleridir.

Türkiye’nin yeni iklim politikaları, bu deneyimlerden yararlanarak hem ulusal hedeflere ulaşmayı hem de küresel iklim mücadelesine katkı sunmayı amaçlamaktadır. Türkiye’nin iklim politikalarının başarısı, uluslararası deneyimlerden alınacak derslerle güçlenecek ve ülkenin bölgesel rolünü pekiştirecektir.


Kaynaklar