Avrupa Komisyonu’nun 17 Aralık 2025 tarihli CBAM güncellemesi, karbon yönetimi ve raporlama süreçlerinde yeni bir dönemi başlatıyor. CO2 Manager perspektifiyle CBAM’ın firmalar için ne anlama geldiğini ve nasıl yönetilmesi gerektiğini ele alıyoruz.
Avrupa Komisyonu, 17 Aralık 2025 tarihinde Karbon Sınırda Düzenleme Mekanizması (CBAM) kapsamında önemli bir güncelleme yayımladı. Güncellenen yol haritası ve beraberinde paylaşılan 24 yeni resmi doküman, CBAM’ın geçiş döneminden kesin uygulama dönemine geçerken artık tam anlamıyla operasyonel bir sisteme dönüştüğünü ortaya koyuyor.
Bu gelişme, özellikle Avrupa Birliği’ne ihracat yapan firmalar için CBAM’ın artık sadece “takip edilmesi gereken bir mevzuat” değil, aktif olarak yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu net şekilde gösteriyor.
CBAM (Carbon Border Adjustment Mechanism), Avrupa Birliği’nin ithal ürünlerdeki gömülü karbon emisyonlarını dikkate alarak, bu emisyonlara bir maliyet yüklemeyi amaçlayan düzenleme mekanizmasıdır.
Temel hedefler:
Karbon kaçağını önlemek
AB içindeki üreticilerle adil rekabeti sağlamak
Düşük karbonlu üretimi teşvik etmek
AB Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS) ile uyumlu bir dış ticaret yapısı kurmak
CBAM, iklim politikası olmanın ötesinde, ticaret ve maliyet yönetimini doğrudan etkileyen bir araçtır.
CBAM iki ana aşamada ilerlemektedir:
İthal edilen ürünlere ait emisyon verileri raporlanır
Finansal yükümlülük bulunmaz
Amaç: veri toplama, sistem kurma ve uyum süreci
Raporlanan emisyonlara karşılık CBAM sertifikası satın alma zorunluluğu başlar
Sertifika fiyatları, AB ETS karbon fiyatlarına paralel şekilde belirlenir
Eksik veya hatalı raporlama ciddi yaptırımlar doğurur
17 Aralık 2025 güncellemesi, kesin rejime geçişin artık geri dönüşsüz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
CBAM, ilk aşamada karbon yoğun sektörleri kapsamaktadır:
Demir ve çelik
Alüminyum
Çimento
Gübre
Elektrik
Hidrojen
Bu sektörlerde yer alan ürünlerin tesis bazlı emisyon hesaplamaları, standart metodolojilerle yapılmak zorundadır. Güncellenen dokümanlar, özellikle sektör bazlı hesaplama yöntemlerini daha net ve uygulanabilir hâle getirmiştir.
Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan yeni belge seti, CBAM sürecinde şu alanları netleştirmektedir:
Doğrudan ve dolaylı emisyon tanımları
Varsayılan değerlerin hangi durumlarda kullanılabileceği
Gerçek tesis verisinin önceliği
CBAM Registry kullanımına dair teknik rehberler
Raporlama şablonları ve veri formatları
Dijital sistem uyumluluğu gereklilikleri
AB ithalatçılarının yükümlülükleri
AB dışındaki üreticilerin veri sağlama sorumlulukları
Tedarik zinciri şeffaflığının önemi
Bu belgeler, CBAM’ın artık teorik bir düzenleme değil, ölçülen, doğrulanan ve denetlenen bir sistem olduğunu göstermektedir.
Türkiye, AB’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olarak CBAM’dan doğrudan etkilenen ülkeler arasında yer almaktadır.
Yeni dönemle birlikte:
Emisyon verisi olmayan firmalar ticari risk altındadır
Karbon maliyeti, ürün maliyetinin bir parçası hâline gelmektedir
Karbon yönetimi artık finansal planlamanın bir unsurudur
Bu noktada firmaların:
Emisyon ölçüm altyapılarını kurması
Doğrulanabilir ve izlenebilir veri üretmesi
Dijital karbon yönetim sistemleri kullanması
kritik önem taşımaktadır.
CBAM uyumu, yalnızca raporlama yapmak değildir.
Gerçek değer, veriyi doğru yönetmekten gelir.
CO2 Manager yaklaşımı:
Emisyon verilerinin sistematik şekilde toplanmasını
Mevzuatla uyumlu raporlamayı
Karbon maliyetlerinin öngörülebilir hâle gelmesini
Stratejik kararlar için güvenilir veri üretimini
hedefler.
Avrupa Komisyonu’nun 17 Aralık 2025 tarihli CBAM güncellemesi, sürecin artık tam uygulama aşamasına geçtiğini açıkça ortaya koymaktadır.
CBAM:
Bir çevre yükümlülüğü değil
Bir ticaret gerçeği
Bir maliyet yönetimi konusu
Bir rekabet unsuru
Doğru veri, doğru sistem ve doğru stratejiyle yönetilen CBAM süreci, firmalar için risk değil avantaj yaratır.